Cuma, Temmuz 21, 2006

Rüzgarın savurduğu
perdelerin
ardından
doğuyor güneş.

Hava
henüz alacasında
gün doğar gibi
güneş
elinden geleni yapıyor.

elimden gelen
kelimeler benim
yeni bir günün
doğumunu
anlatmak isterim

oturup dinlersen eğer
senin için.

Cumartesi, Temmuz 15, 2006

yazmayalı uzun zaman olmuş...

hayata dair
beklentilerinden
ayrı bir umudum daha var

süregelen zamanın
beni alıp götürmesini dilediğim
yalnız olmadığım
bir yer

daha nice istekler taşırım
hayal etmeden
gecenin en alacasında

daha nice sevdalar yaşarım
hayatın en uç noktasında
bir adım sonrası olmayan.

gecelerde severim
gündüzlerde..
yeter ki
anlamı olsun
aşk adına
sarf edilen sözlerin

kimsenin bilmediği
yeni bir hayat
yaşamaktan çok
kendimi özlemeden
sevmek isterim

sessiz,
umarsız
ve
derin bir keder
içinde değilim

beklemekteyim sadece...

Pazar, Temmuz 09, 2006

Yeniden;

satırların arasında kaybolmadan ilerlemek için bir pusulaya ihtiyacım var, gökyüzünü görmek mümkün değil burda. Çok karanlık. Sadece biraz ışığa ihtiyacım olduğunu varsayıyorum, yada karanlıkta görme yetisine.

Kelimeler etrafta uçuşuyor, belki yakalarım diye peşlerinden koşarken iyice kaybolduğmu hissediyorum. İçimdeki ürperti korkuyla karışık üşümeme neden oluyor çünkü yalnızım, karanlık ve soğuk.

Okumaya devam ettikçe daha da yitiriyorum gerçek dünyayla bağımı. Çözün beni sarmalayan zincirleri;
Bırakın da nereye gidecekse gitsin ve beni de yanında götürsün.

Sayıklamalar duyuyorum, yoksa ben miyim bu?

neden hiç sabah olmuyor ki? Bu kadar uzun süren bir hikaye var mı? Kim yazdı benim karanlık yalnızlığımda yitip gittiğim satırları?

şarkı zamanı;

en iyisi müzik , o yol göstersin bana.
(Not: müziği sona aldım ama müzik çalarken okuyun diye sonra başa aldım bitince bidaha dinleyin üstüne :))

Pazartesi, Temmuz 03, 2006

Ruhumun tualinde rengarenk derin fırça izleri.

Gökyüzünden mavi
gözlerinden derin
anlamlar
ifade eden
suskunluğa savrulmuş
yada adanmış
kırmızı.

Kadehler içinde
seninki boş
birde benimki
resmin içinde
oysa birbirimizden uzağız
ve ben
hala farkında değilim
senin yaşadığının

belki sende
hiç umursamadın;
uzaklığı
yadsımadan göz gezdirdin
kalabalığa

Çizgilerden oluşmayan dünyada
renklerin
ruhumun bilmediğim
gizlediğim
tüm aykırısına
can vermesi adına

Çizmek isterdim
dövercesine vurmak fırçayı tuale
intikam almak
renklerden

yaşamadan varolmak isterdim
ölmeden seninle sevişmek
ve kadehim bitmeden
yeni bir tane daha

sadece resim yapabilmek

gözlerimi kapamadan düşlediğim
hayallerin cümbüşüyle
aşık olur gibi
saldırarak anlatmak

içimdeki arzunun
hiç te karanlık olmadığını

paletin sihirinden
faydalanmadan
resmetmek
senden gayrı düşlerimi
ki sen sadece bana ait olabilesin
düşlerimle sınırlı
olsanda.

Cumartesi, Temmuz 01, 2006

Yalnız yaşamanın da getirdiği bazı zorunluluklara rağmen güzel yanları olduğunu inkar edebilirmiyiz? Gecenin saat 12 sine yaklaşırken uyku gözlerine gözyaşı gibi ağır gelirken bulaşık yıkaman gerekliliği de olsa gecenin bir vakti evdeki tüm ışıkları kapatıp Vassilis Tsitsanis O Gamos tou Tsitsani (rembetiko)dinleyebilme ve gecenin bu saatinde kapat şu müziği diyen insanların olmaması gayet huzur verici :))

Evdekiler tatile gitti bende böyle avunuyorum belki de tam emin değilim. Manisa da işe başladıktan sonra bekar evi özgürlüğümü yitirdiğimden beri ilk defa yeniden kendimi özgür hissediyorum 15 gün kafam rahat olacak yarın ilk partiyi organize ettik bile :)

Bu aralar işyerinde de aşırı rehavete kapılmış durumdayım aslında, Her istiyenle masa tenisi oynadığım için tüm molalarımı zaman aşımına uğratmaktayım. Günde 3 kere su gibi terliyoruz çünkü rüzgarın etkisinden dolayı kapalı alanda oynamak zorundayız bu kadar sıcak bir havada saatlerce koşuşturduğunuzu düşünün? Terden adama dönüyoruz :))

bir şarkı dinleyin benim için ve adını yazın buraya olur mu? eğer o şarkı bende yoksa sizden isterim ama ona göre :))